DİYANET ÖNDER-SEN MENSUPLARI AÇIK HAVA TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ:
Diyanet Önder-Sen üyeleri birlik ve beraberliği geliştirmek, kardeşlik duygusunu pekiştirmek amacıyla yaptıkları buluşmalardan bir yenisini daha gerçekleştirdi.
Ankara ili Gölbaşı ilçesinde bulunan Mogan Parkı'nda yapılan buluşmada
Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının durumu ile ülkemizin içinden geçtiği süreç değerlendirildi.
Genel Başkan Şahin ATCI Diyanet Önder-Sen 'in kuruluşundan günümüze kadar yaptığı çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Kendilerinin Diyanet sendikası olduklarını, isimlerinin "Önder" olduğunu ve Önder'e yakışır şekilde "Değerler Sendikacılığı" yaptıklarını ifade etti.
"Dünyevileşme biz müslümanlar için her zaman ve zeminde tehlikeli bir hastalık olmuştur. Bununla birlikte son zamanlarda başta Diyanetimiz olmak üzere diyanet ve vakıf hizmetleri kolundaki bütün sendikalar ve tüm STKlar bu noktada gereken bilinç ve hassayiyeti göstermelidir" dedi. Genel Başkan yapmış oldukları çalışmalarla farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını 90'lı yıllardaki samimiyete, ihlasa yeniden dönmeleri gerektiğini söyledi.
Promosyonla ilgili de;
"Diyanet Önder-Sen" olarak
bankalarla promosyon için pazarlığa oturulmasına da, promosyon az oldu diye mahkemelere başvurulmasına da karşı olduklarını, en yüksek promosyon hangi kuruma verilmiş ise aynı oranda, Diyanet çalışanlarımıza da verilmesi için gerekli mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Promosyonu alıp almama ve nasıl kullanacagına ilişkin değerlendirme hakkı personelimize bırakılmalıdır.
Bankalar çalışanlara verdiği promosyon ile değil, vereceği hizmete göre tercih edilmelidir dedi.
Yapılan istişarelerde, Başkanlığın soruşturmalarda önyargılı olmaması, soruşturması yapılan personelin ve ailelerinin psikolojik durumlarının da göz önünde bulundurulması konusunda hassas davranılması gerektiği, Diyanet İşleri Başkanlığının bir aile olduğu, aile fertlerinin mutlu olmadığı bir yapının sağlam olamayacağı ve topluma güven aktaramayacağı ifade edildi.
Dini konularda toplumu aydınlatma görevi olan başkanlığımız merkez ve taşra teşkilatındaki çalışanların, hizmetliden en üst kademe başkana kadar, Kur'an ve sünnet istikametinde bir hayat yaşamaları gerektiği, Allah ve Rasulünün emirlerini önce kendi hayatımızda tatbik etmemiz gerektiği dile getirildi.
Başkanlığımızın cinsiyetsizlik çalışmalarının ortağı olmaması hatta bizzat bu çalışmalara karşı Kur'an'ın ve Sünnetin öngördüğü fıtratın gereği çalışmalara ön ayak olması gerektiği vurgulandı.
Bu meyanda karma eğitime, karma toplantılara karma çalışma ortamlarına öncelikle camiamızın son vermesi gerektiğine dikkat çekildi.
Tanışma, kaynaşma, muhabbetten ve duadan sonra, yeniden bir araya gelme temennisiyle vedalaşıldı.